Google+ Sayfamız Youtube Sayfamız Facebook Sayfamız
Bugun...
BARTIN'DA 45 STK'DAN "EVET" ETKİNLİĞİ

Okunma: 6335

07.04.2017 21:31

turhan kalaycı, müsiad, bartın, bartın milletvekili yılmaz tunç,
Facebook'ta Paylaş

   

Bartın'da "Türkiye için varız, bir aradayız, Evet" etkinliği 45 sivil toplum örgütünün katılımıyla gerçekleşti.


Hükümet Caddesi Arap Camii önünde gerçekleşen programda Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Bartın İl Temsilcisi Turhan Kalaycı basın açıklaması yaptı. Kalaycı, işgalci vesayet odakları ve darbeci zihinlerden dolayı devlet ve millet arasındaki kopukluğun zaman zaman ciddi boyutlara ulaşıp halka düşmanca davranılan dönemlerin yaşanmasına neden olduğunu ifade ederek, “Köklü ve güçlü bir geçmişe sahip milletimiz vesayet odakları, derin yapılar ve işgalci zihinlerle elinden geldiğince mücadele ederek bugünlere gelmiştir.” Dedi.

 

Kalaycı: “Dünyaya umut olmalıyız”

 

 16 Nisan 2017 tarihinin yeni bir dönemin başlangıcı olması gerektiğini vurgulayarak konuşmasını sürdüren Kalaycı, “15 Temmuz’da işgalci ve terörist darbe girişimi karşısında dünyanın mazlum halklarına nasıl örnek olduysak 16 Nisan referandumunda da sistemimizi bir başka güç ve ya darbeciler değil ‘Millet olarak ancak biz değiştiririz’ diyerek insanlık krizi yaşayan dünyaya umut olmalıyız.  Çözümü batıda taklitçi sığınmacı anlayışlarda, küresel emperyalist güç odaklarında ve taşeronlarında değil kendimizde aramalıyız. Bu vatan bizimdir, karar da bizim olmalıdır. 16 Nisan millet olarak varız deme günüdür.” Şeklinde konuştu.

 

İrademize pranga vurmuşlardır

 

Kalaycı konuşmasının devamında, “Her birey gibi bizlerde siyasi düşünce ve tercih hakkına sahibiz. İçbir siyasi parti ve oluşumun güdümünde olmadığımızı, motivasyonunu milletten alan sivil bir oluşum olarak hareket ettiğimizi belirtmek isteriz. Kirli darbeler tarihinde uygulamalarını gördüğümüz ve halka dikte edilen asgari vesayeti temel alan ötekileştirici anayasalar aziz milletimizin derdine deva olmadığı gibi siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik tranvalara yol açmıştır. Bu anayasalardan güç alarak devletin en kılcal damarlarına kadar sirayet eden yerel ve küresel vesayet odakları halkımı sindirerek ülkemizin büyümesini engelleyen, mazlum coğrafyaların umudu olma sorumluluğumuzu baltalayan bir tutumla irademize pranga vurmuşlardır. Millete tepeden bakanlar, darbeciler, halk egemenliğine karşı vesayet oluşturanlar ne zaman yönetime el koymuşlarsa ilk işlerinden biri halkımızın istek ve beklentilerine müdahale etmek olmuştur. Yerli ve küresel vesayeti tahkim kılmak için ait olduğumuz derin medeniyetimizden edindiğimiz değerlere karşı savaş açmışlardır. Toplumun vicdanı olma sorumluluğu ile hareket eden bizler yönetim kaoslarına, darbelere, küresel ve ulusal bütün vesayetlere karşı milli iradeye, özgürlüklere, halkımızın hakemliğine, siyasi istikrara ve köklü medeniyet değerlerimizin yeniden inşasına evet diyoruz.” Dedi.

 

Tercihimizin evet olacağını beyan ediyoruz

 

Türkiye’de anayasaların askeri darbelerle ve tepeden inmeci anlayışla halka dayatılıp uygulandığını da sözlerine ekleyen Kalaycı, “1924’ten beri anayasalar ülkede yaşayan vatandaşlarımızı etnik köken, inanç ve mezhep temelinde ayrıştırmıştır. Türkiye ne zaman toplumsal barışı, kardeşliği ve ahlakın tesisi için bir adım atmış, mazlum coğrafyalara el uzatmaya yeltenmişse ulusal ve küresel vesayet odakları devreye girmiş bu çabaları engellemek için her türlü hileyi devreye sokarak gerektiğinde katil olmayı bile göze almışlardır. 15 Temmuz’da yaşadığımız küresel vesayetin yerli işbirlikçileri tarafından gerçekleştirilen darbe teşebbüsü bunun son örneğidir. Bizler 16 Nisan’da halkımızın önüne getirilecek cumhurbaşkanlığı yönetim sistemini vesayetten korkma sürecinin çok önemli bir aşaması olarak görüyor tercihimizin yeryüzünün tüm mazur ve mağrur hakları ile birlikte evet olacağını beyan ediyoruz.” Dedi.

 

16 Nisan tarihi bir fırsattır

 

16 Nisan sonrasında Türkiye’nin koalisyonların yıkıcı etkilerinden kurutulacağını da söyleyen Kalaycı, “Bir koalisyon olacaksa bu zorla tehditle, pazarlıkla değil toplum tarafından sandıkta kurulacaktır. Bu süreçte inandırıcılıktan uzak algı operasyonlarıyla kafa karışıklığı yaratmaktansa değişikliğin ne getirip ne götürdüğüne bakılarak karar vermenin daha doğru olduğunu düşünüyoruz. 15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden daha 1 yıl bile geçmemişken tankların gürültüsü, kurşunların vızıltısı kulaklarımızdan silinmemişken, şehitlerin kanı kurumamışken ve kısa bir süre önce 28 Şubat darbesinin yıldönümünü yaşamışken ulusal basın ‘karargah rahatsız’ manşeti atabilmiş, vesayetçi zihin ne kadar derinlere sirayet ettiğini bizlere göstermiştir. 16 Nisan bu kirli zihinlerin tehditlerinden tamamen kurtulmak için tarihi bir fırsattır. Ve bu fırsatın farkında olan bizler halkımızın iradesini güçlü bir şekilde yönetime yansıtabilmek adına, bu fırsata sahip çıkacağımızı ifade ediyoruz. 16 Nisan’da gerçekleştirilecek referandumda evet diyerek, bu referandumun güçlü, özgür, gelişmiş, tam bağımsız Türkiye için ve emperyalistlerin sömürüsünden kurtulmuş bir dünya için yeni bir sisteme ve anlayışa vesile olmasını diliyoruz.” Şeklinde konuştu.

 

Tunç: “Milletimiz maddelerinin çarptırılmasına inanmıyor”


AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç da milletin artık büyük fotoğrafı net bir şekilde gördüğünü ifade ettiği konuşmasında, “16 Nisan’ın ne anlam ifade ettiğini en iyi şekilde idrak eden bir milletimiz var. Milletimiz 16 Nisan’da çocuklarımızın geleceği, Türkiye’nin geleceği için en doğru kararı verecek. 16 Nisan anayasa değişikliği ile ilgili CHP’nin başını çektiği, HDP’nin destek verdiği ve bazı terör gruplarının da hayıra destek verdiği bir ortamda milletimiz hayırcıların anayasa değişikliği maddelerinin çarptırılmasına artık inanmıyor. O kadar yalan ifadeler kullanıldı ki ‘padişahlık gelecek’ diyorlar. Padişahlık filan gelmeyecek. Padişahlığın değil Cumhuriyetin daha da güçleneceği bir anayasa değişikliğine evet diyeceğiz. Demokrasimizi daha da güçlendirecek bir anayasa değişikliğine evet diyeceğiz.” Dedi.

 

Koalisyon dönemleri bu ülkenin kayıp yılları

 

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin milletin doğrudan doğruya sandıkta hükümeti kurduğu br sistem olduğunu söyleyen Milletvekili Tunç, “Şu anda ülkemiz parlamenter sistemle yönetiliyor. 94 yılda 65 hükümet değiştirdik. Yani 1,5 yılda bir bu ülkede hükümetler değişti, başbakanlar değişti. Parlamenter sisteme millet hükümeti dolaylı yoldan belirler. Önce milletvekillerini seçer, eğer parlamento içinde tek parti çoğunluğu sağlamışsa hükümet kolay kurulur. Ama genelde Menderes, Özal ve AK Parti dönemi hariç parlamenter sistemde mecliste hükümetler kolay kolay kurulmamıştır. İstikrarlı dönemleri hariç tuttuğumuzda koalisyon dönemleri bu ülkenin kayıp yılları olarak tarihe geçmiştir. Millet, milletvekillerini belirlemiş ancak o milletvekilleri mecliste çoğunluk sağlanamadığı için hükümetler medya patronlarının villalarında kurulmuştur. Bundan sonra millet hükümeti kuracak. Medya patronlarının evinde değil sandıkta hükümet kurulacak. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi milletin doğrudan doğruya sandıkta hükümetini kurduğu sistemdir. Cumhuriyet rejimine daha uygun bir sistemdir. Demokrasiye daha uygun bir sistemdir.” Diye konuştu.

 

 

 

 

 

 

Etiketler: turhan kalaycı, müsiad, bartın, bartın milletvekili yılmaz tunç,
Okuyucu Yorumları

Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan sitemiz sorumlu tutulamaz.

Facebook'da Bizi Takip Edin

0.00978
0.011222024-03-29 08:22:10