CHP Bartın İl ve İlçe Teşkilatı arasındaki kriz mahkemeye taşındı. Mahkemenin dün görülen duruşmasında CHP Genel Merkezi’ni temsilen görevlendirilen Avukat Nail Öztürk 16 Nisan’da yapılacak olan referandum çalışmaları nedeniyle mahkemenin 21 Nisan’a ertelenmesini talep etti. Duruşmanın ardından açıklamalarda bulunan CHP İl Başkanı Mehmet Arslan isim vermedi ancak Merkez İlçe Yönetimini sert bir dile eleştirdi.

CHP Bartın Merkez İlçe teşkilatı tarafından İl Yönetim Seçimlerinin Olağanüstü Kongre ile tekrarlanması için CHP Genel Merkezine talepte bulunulmuştu. CHP Genel Merkez Yönetim Kurulu ise ilçe teşkilatının bu talebini değerlendirdiği toplantısında İl Yönetiminin yeniden seçilmesi için kongre tekrarının yapılmasına gerek bulmamıştı.

Bunun üzerine CHP Bartın Merkez İlçe Delegelerinden Şükrü Kaval, Harun Semiz ve Hakem Çetin tarafından Bartın Sulh Hukuk Mahkemesine CHP Genel Merkezi ve Bartın İl Yönetimi dava edildi.

Dava kapsamında görülen ilk duruşmada CHP Genel Merkezinin görevlendirdiği Avukat Nail Öztürk referandum çalışmaları dolayısıyla mahkemenin ileri bir tarihe ertelenmesini talep etti. Mahkeme Nisan ayının 21’ine ertelenirken duruşmanın ardından CHP Bartın İl Başkanı Mehmet Arslan açıklamalarda bulundu.

İl Başkanı Arslan yaptığı açıklamada, “Cumhuriyet Halk Partisi İl Yönetim Kurulu olarak bizler Partimizin, ilkeleri doğrultusunda görev yapmaktayız. Göreve geldiğimiz günden bu yana hiç kimseyi ötekileştirmeden Partililerimizle birlikte, toplumun tüm kesimleriyle iletişim içerisindeyiz. Doğruluğu ve dürüstlüğü Esas alarak ülkemizin ve Bartın’ımızın daha güzel daha yaşanabilir olması için katkı koymanın gayreti içersindeyiz fakat üzülerek görmekteyiz ki birileri tarafından şahsi menfaatler uğruna bu birlik ve beraberliğe gölge düşürülmek isteniyor.” Diye konuştu.

Birlik olmak ile taraf olmanın farklı şeyler olduğunu ifade ederek açıklamasını sürdüren Arslan,  “Ben varsam var, yoksam yok, düşüncesinde olunursa ve “benim tarafımda olmayanları yok sayıyorum” deniyorsa orada birlik ve beraberlikten, demokrasiden, kurumsal bazda parti içi demokrasiden söz edilemez.  Unutulmaması ve göz ardı edilmemesi gereken bir gerçek vardır ki Cumhuriyet Halk Partisi kişisel menfaatlerini düşünenlerin değil, toplumsal çıkarları için mücadele verenlerin partisidir.” Dedi.

Arslan açıklamasının devamında, “Siyasi gelecek uğruna partimizi dizayn etmeye çalışmak Cumhuriyet Halk Partisinin ilkeleri ile bağdaşmamaktadır. Bu böyle bilinmeli ve buna göre hareket edilmelidir. Sadece  örgütümüzün değil toplumumuzun da bizlerden beklentisi budur. Önümüzde ülkemiz açısından çok önemli bir süreç var. Cumhuriyetimizin, laik, demokratik hukuk devletimizin kaderi oylanacak 16 Nisan’da. Genel Merkezimizin bilgi ve direktifleri ile bire bir, köy köy,  kapı kapı dolaşarak ülkemizin geleceğinin kararmaması için mücadele vermekteyiz. Halkımıza ülkemize de  yaşananları, yapılanları ve yapılmak istenenleri anlatmaya çalışıyoruz. Anlatmaya da devam edeceğiz.” Dedi.

Arslan isim vermeden Merkez İlçe Yönetimini hedef alan açıklamasının son kısmında ise, “Birilerinin anlayamadığı bir şey var. Bizler sadece parti kimliğimiz olduğu için yapmıyoruz bu çalışmaları, bir vatandaş olarak bir vatansever olarak, Atatürk ilke ve inkılaplarını ilke edinmiş bireyler olarak bu mücadelenin içindeyiz. Bu çalışmaları yapmamız ve bu mücadeleyi vermemiz için yönetici olmamız gerekmiyor. Yönetimlerde görev almasakta ki yönetimlerde görev almayan arkadaşlarımız ve partililerimiz ile birlikte çalışıyoruz. Şaibeli delege seçimleri ile yönetimi ele geçirmeye çalışan zihniyetin bunu anlamasını beklemiyoruz. Henüz beş aylık yönetimi düşürebilmek için delege delege  dolaşarak imza isteyen, baskı yapan ve en kötüsü partimizin; Atamızın iki büyük eserinden biri olan Cumhuriyet Halk Partisi’ni  böyle bir süreçte adliye koridorlarına mahkum  eden zihniyeti şiddetle kınıyoruz. Bu gayret olanların; ne partimizi ne halkımızı ne de ülkemizin geleceğini düşündüğüne inanmıyoruz. Bu zihniyete yazıklar olsun.” Şeklinde konuştu.