Bartın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından "Tuta absoluta" olarak da bilinen domates güvesi ile zirai mücadeleler sürdürülmeye devam ediyor. Domates üretimine çok büyük zarar veren domates güvesi ile mücadelenin biyolojik mücadele yöntemiyle yapılması gerekiyor.

Bartın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ülkemizde domates üretimine büyük zarar veren Tuta absoluta olarak da bilinen domates güvesine karşı domates üreticilerini uyardı. Yapılan açıklamada domates güvesi ile mücadelenin biyolojik mücadele yöntemiyle yapılması gerektiği vurgulandı.

Domates güvesinin Güney Afrika'dan Avrupa'ya, Avrupa'dan da 2009 yılında Türkiye'ye giriş yaptığı belirtilirken 2010 yılında Türkiye'deki domates üretimine çok büyük zararlar verdiği ifade edildi.

Faydalı böcek ile mücadele yapılabilmekte

Tutanın 14 derece sıcaklıkta 72 günde, 27 derece sıcaklıkta ise 24 günde evresini tamamladığı, yılda 4 kez yumurtladığı ve her seferinde 250 yumurta bıraktığı kaydedilirken, “Tuta ile mücadele öncelikle kimyasal ilaçla değil biyolojik mücadele yöntemiyle yapılmalı. İlk olarak seramıza dikeceğimiz fidelerin, seraya zararlı taşımadığından emin olacağız. Sera girişine çift kapı yapacağız. Sera girişlerini ve havalandırma boşluklarını mutlaka tülle kapatacağız. Enfekte olmuş bitki kısımlarını sera içinden hemen çıkarın. Dışarıda imha edin. Bitki atıklarını zaman kaybetmeden seradan uzaklaştırıp imha etmek zorundayız. Sera içinde feromon, ışık ve yapışkan tuzaklar kullanılmalı. Kısacası tuta sorunu yaşamak istemeyen bir üretici, seranın tüm hava boşluklarını kapatmalı. Tüm bunların yanında tutanın yumurtasını yiyen 'Nesidiocoris tenuis ' adlı faydalı böcek ile mücadele yapılabilmektedir.” denildi.

İnsan ve çevre sağlığı açısından son derece önemli

İlimizde de domateste önemli zararlara ve ürün kayıplarına yol açan domates güvesine karşı geçtiğimiz yıllarda biyolojik mücadele çalışması yürütüldüğünün altını çizilen açıklamada, “Mücadelede kimyasal mücadele yerine insan sağlığına ve doğal çevreye zarar vermeyen biyolojik mücadele yöntemlerinin kullanılması insan, çevre sağlığı ile biyolojik denge açısından son derece önem arz etmektedir.” ifadelerine  yer verildi.