Saadet Partisi Bartın İl Başkanlığı Mart Ayı İl Divan Toplantısı, Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez’in katılımıyla gerçekleşti. Coşkulu ve heyecanlı bir şekilde gerçekleşen programda, muhtelif partilerden 30 (otuz) kişi Saadet Partisi’ne katıldı.  Divan Toplantısında konuşan Genel Başkan Yardımcısı Bitmez iktidarı eleştiri yağmuruna tuttu.

Saadet Partisi Bartın İl Başkanlığı Mart Ayı İl Divan Toplantısında farklı partilerden 30 kişilik grup Saadet Partisine katıldı. Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez’in katılımlarıyla gerçekleşen Divan Toplantısında İl Başkanı Ünal Yurtbay’ın yanı sıra tüm ilçe, belde, köy ve mahalle başkanları hazır bulundu. 

Saadet Partisi ,Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez toplantıdaki konuşmasında iktidarın politikalarını sert bir dille eleştirerek, bir an önce hatalardan dönülmesi çağrısında bulundu.

Kabul edilir bir durum değil

Saadet Partisi olarak gitmedikleri il ve tutmadıkları elin kalmayacağını söyleyen Genel Başkan Yardımcısı Bitmez, “Çünkü artık hattı müdafaa yok sathı müdafaa vardır. O satıh ise bütün vatandır. İktidar, “Şeker fabrikaları ülkenin üzerinde yük, zarar ediyorlar, o yüzden satıyoruz.” diyor. "El insaf" demekten kendimizi alamıyoruz. Hayır, bu ülkenin üzerindeki asıl yük uyguladığı yanlış politikalar yüzünden iktidarın kendisidir. Bunu herkes biliyor.  Milletin derdini değil, kendi siyasi rantını düşünen anlayıştır. Siz 15 senede bu fabrikalara tek bir çivi çakmayacaksınız, tek bir kuruş destekte bulunmayacaksınız. Sonra da şeker fabrikaları zarar ediyor diyeceksiniz. Kabul edilir bir durum değil. Ayrıca zarar ediyor diye bir şey gözden çıkarılacaksa ilk gözden çıkarılması gereken bu iktidarın ta kendisidir. Ak Parti’dir. Aziz milletimiz artık bu gerçeği gördü, çünkü 15 yıldır ülkeye zarar ettiriyorlar. Görünen manzara, artık iktidarın milletin üzerinde bir yük olduğunu gösteriyor.” dedi.

Delik o kadar büyük ki kapanmıyor!

Özelleştirme İdaresi’nin rakamlarıyla AK Parti iktidarına yönelik eleştirilerine devam eden Bitmez, “101 kuruluş, 10 liman, 90 elektrik santrali, 40 işletme, 11 sosyal tesis, 37 maden sahası, 3.703 taşınmaz,  6.808 kalem makine-teçhizat ve 155 adet isim hakkı… Ne buldularsa satmışlar. Bu satılanların içinde Tüpraş, Petkim, Telekom gibi Türkiye’nin en karlı en stratejik kuruluşları var. 100 yılda yaptıklarımız 15 yılda gitti. Ne kadar rakama? 60 milyar dolara… Peki, aynı 15 yılda faiz lobisine ödenen para ne kadar?  216 milyar dolar! Özelleştirmelerin tam 3.5 katı faiz lobilerine ödenmiş. Demek ki özelleştirme bu memlekete bir fayda vermiyor.  Delik o kadar büyük ki açıkları bile kapatamıyor! Peki bu kadar şeyi sattılar da ülke düze mi çıktı! Tütün üreticisi zaten bitmişti. 300 bin çiftçi zarar gördü göç etti.  Şimdi pancar üreticisini tamamen bitiriyorlar. 500 bin çiftçi pancardan gelir sağlardı şuanda 125 bine düştü. Şimdi onu sıfırlamak istiyorlar.  Çiftçimiz zorlukla üretiyor ama bu seferde ürettiğini satamıyor. Niye? Çünkü iktidarın bir üretim planlaması, bir pazarlama stratejisi yok. Tarım Bakanlığı ne işle uğraştığı belli olmayan bir bakanlık. Yeri geldiğinde bizim gibi o da şikayet ediyor. Ama yeri geldiğinde göğsüne madalya takmaktan da geri durmuyor.  Devletin çiftçisine sahip çıkması lazım. Devlet bunun için var. Üreticisini, çiftçisini korumak için, desteklemek için var.” dedi.

Görüyorsunuz... Anlatmaya gerek yok!

Dünyada ilk kez tuvalet ücreti üzerinden bir ekonomi analizi yapıldığına şahit olduklarını belirten Bitmez, ‘1 milyon ile 1lira’nın karşılaştırmasını şu şekilde yaptı: “ Bir zamanlar 1 milyon lira varmış. Sonra 6 sıfır atılmış, 1 milyon, 1 lira olmuş. Peki, sonra ne olmuş? O zamanlar 1 milyon lira ile 78 gram et alınıyormuş, şimdi 1 lira ile 25 gram! 1 milyon lira ile 680 gram süt alınıyormuş, şimdi 1 lira ile 259 gram! 1 milyon lira ile 203 gram peynir alınıyormuş, şimdi 1 lira ile 43 gram! 1 milyon lira ile 10 adet yumurta alınıyormuş, şimdi 1 lira ile 2 adet! 1 milyon lira ile 406 gram nohut alınıyormuş, şimdi 1 lira ile 79 gram! Görüyorsunuz... Anlatmaya gerek yok... Nereden nereye… Çay simit hesabı yaparak iktidara gelmişlerdi. Şimdi yaptıkları hesap gideceklerinin habercisidir.  Bu pilin bittiğinin göstergesidir.” dedi.

Türkiye’yi AVM’lerle donatacağınıza…

Bugün konuşulması gerekenlerin tuvaletlerin 1 lira olması değil doların 4 liraya, Avro’nun 5 liraya, Benzinin 6 liraya çıkması olduğunu kaydederek açıklamasına devam eden Bitmez, “Dolarda yaşanan 1 kuruşluk artış Türkiye’nin dış borcunun 4,2 milyar lira atmasına sebep oluyor. Son 10 gündeki artışın Türkiye’ye maliyeti, sadece dış borçta; 42 milyar lira.  Son iki yılda Türk lirası dolar karşısında yüzde 87 değer kaybetmiş. Ama ilgili bakana bakarsak; Türk lirası değer kaybetmiyormuş. Dolar değer kazanıyormuş! Ha kel Hasan, ha Hasan kel...  Böyle mantık olmaz. Bu anlayış ile ülke ekonomisi düze çıkamaz. Hukukta, Adalette, yolsuzlukta, yoksullukta, sanayileşmede küme düşen Türkiye, ne hikmetse AVM’de dünya şampiyonu! Türkiye’deki toplam AVM sayısı 401. Ankara’da 39, İstanbul’da 114 AVM var. Esnaf ve Sanatkârlar odasının verilerine göre gelecek üç yıl içinde; Ankara’daki AVM sayısı 47’ye, İstanbul’daki 136’ya, Türkiye genelindeki 445’e çıkacak. Bunu niye söylüyorum? Eğer siz Türkiye’yi AVM’lerle donatacağınıza, fabrikalarla donatmayı seçseydiniz, tüketim ekonomisi yerine üretim ekonomisini tercih etseydiniz, örneğin şeker fabrikalarını haraç-mezaç satmak yerine destekleyip, teşvik etseydiniz; Bugün resmi rakamlara göre 3,5 milyon işsiz gençlerimize “iş yok kardeşim,  başınızın çaresine bakın” demek zorunda kalmazdınız.” dedi.