Bartın’da HEMA A.Ş. tarafından kurulması planlanan termik santral Bartın’ın suyu, havası, doğası, denizi için tehlike çanları çaldırırken şirket ise kamuoyunu aydınlatacak, halkın içini ferahlatacak hiçbir açıklama yapmıyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının termik santral ve kül depolama sahası için verdiği “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı” sonrasında HEMA A.Ş. derin bir sessizliğe gömüldü.

Bakanlığın verdiği onayının kısa süre öncesinde Hattat Enerji ve Maden A.Ş (HEMA) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Hattat, Amasra’daki HEMA tesislerine bizzat gelerek Bartın basınına önemli açıklamalarda bulunmuş termik santrale karşı mücadele sürdüren Bartın Platformu’na ise ateş püskürmüştü.

Hattat, Amasra’da 380 milyon Euro değerinde yatırım yaptığını ifade ettiği açıklamasında Almanların meşhur montante teknolojisini projelendirdiklerini, yer altında 23 kilometre galerileri açtıklarını, kömürün çıkarılmaya hazır olduğunu ancak lavvar ÇED raporunun iptal ettirilmesinin ardından kömürü çıkaramaz hale geldiklerini ifade etmişti.

Sosyal sorumluluk projeleri kapsamında Amasra’ya okul yapmaya hazır olduğunu, santral kurulduğun da Tarlaağzı ve Gömü Köylerine ücretsiz elektrik vereceğini ancak santral kurulmadığı takdirde Amasra’da ki işletmeleri kapatmak durumunda kalacağını da sözlerine ekleyen Hattat, “Ben kömürcü Mehmet Ağa değilim. Ben endüstrici Mehmet Hattat’ım.” diyerek santral kurma kararlılığını net bir şekilde ifade etmişti.

Hattat’ın bu açıklamalarının iki hafta sonrasında ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı termik santral ve kül depolama sahası için verdiği Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararını resmi olarak duyurmuştu.

Bu duyurunun ardından Bartın Platformu usulsüz olduğunu ifade ederek kararın iptal edilmesine yönelik dava kampanyası başlatmıştı. Kampanya kapsamında 2019 kişilik rekor düzeyde davacı ile dava açılmıştı.

Süreci sessiz, derinden yürütmeyi planlayan ve uygulayan, canı yanmadıkça Bartın kamuoyuna hiçbir açıklama yapmayan, merak edilen konularda halkı rahatlatacak bilgilendirmelerden uzak duran HEMA A.Ş.’nin özellikle kavşak suyu havzasında açtığı sondaj kuyuları nedeniyle vatandaşlar tedirginlik içinde.

Bartın basınının defalarca gündeme getirdiği kavşak suyu havzasındaki çalışmalar ve bu çalışmaların kavşak suyunu kullanılamaz hale dönüştürecek ya da tamamen yok edeceğine ilişkin tüm sorular yanıtsız kalmaya devam ediyor.

Şirketin kavşak suyu havzası ve çevresinde yaptığı çalışmalar hakkında inandırıcı ve tüm kesimlerce kabul edilecek tek bir açıklama yapılmazken acilen cevaplanmayı bekleyen sorularda git gide çoğalıyor.

Bu soruların başında Bartın’da 380 milyon Euro değerinde yatırım yaptığını belirten şirketin Bartın’ın can suyu niteliğindeki kavşak suyu havzası ve çevresinde ki çalışmaları ne durumda?

Bu çalışmalar havzadaki doğal alanları ve kavşak suyunu ne derece etkiliyor. Santral kurulduğunda söz konusu havza nasıl ve ne derece etkilenecek.

Şirket santrali en modern teknoloji ile kurup çalıştıracağını belirtirken kavşak suyu havzasıyla ilgili sorulara neden hiçbir yanıt verilmiyor.

Bölgeye yüzlerce milyon euro yatırım yapan şirketin gerçek niyetinde santral dışında ne var?

ÇED Raporu alamadığı için bankalara inandırıcılığının kalmadığını belirten Hattat ÇED Raporu aldıktan sonra neden sessizliğe gömüldü.

ÇED Raporunu alan Hattat bankalardan alacağı yeni kredileri Amasra’da kurulması planlanan termik santralde mi yoksa başka şirketlerinde mi kullanacak?

En çok merak edilen sorulardan biride HEMA A.Ş. kurulması planlanan santralde ve kullanımında ne kadar çevreci olacak.

Halkı bilgilendirmekten uzak, merak edilen konularda basın karşısında bile suskun kalan HEMA A.Ş. hangi çekinceleri taşıyor ya da hangi planlarla sessiz ve derinden bir şekilde süreci ilerletiyor.

Hema A.Ş., 2015 ve 2016 yıllarında tüm Türkiye’nin hafızalarına kazanan Artvin-Cerattepe protestolarının bir benzerinden mi korkuyor?